Gün gelir zamanı
durdurmak ister insan. Çaresizce “keşke” der. Keşke yoktur. Keşke şeytanın en
sevdiği kelimedir. “muradı böyle” vardır. “Takdir-i İlahi” vardır. “Kaza-i
Mutlak” vardır. Bilmedikleri kendi kader çizgisinde yol alır insanlar ve yazılanlar
yaşanır aslında.
25 Mart 2009’dan bir gün önce tanışma ve görüşme
imkanı bulduğumuz insanı, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu, bir gün sonra kaybedeceğimizi
nereden bilebilirdik ki?
Bir gün sonrasını, sadece bir gün sonrasını göremiyor
işte insan.
“Ruh bir saniyedir. Püf dedi mi bir soluktuk gidiverir.
Bunun da nereden geleceği, nasıl geleceği, ne şekilde seni yakalayacağı belli
değil”. Böyle demişti rahmetli Yazıcıoğlu. O, veli bakışıyla adeta önceden
bizleri teselli ediyordu. Sivas’ımıza, Türkiye’mize, ailelerinin ocaklarına kor
düştü. Herkes için hiç umulmadık bir zamandı aslında. Beyazlar kaplıydı tabiat ama
zifiri karanlıktı her yer.
Merhumun dimağlarda bıraktığı hatıra, mert bir insan
portresiydi. Her zihniyette insanın duygularının birleştiği noktada, hüzne yol
aldı benliğimiz.
Ölüm adres vermiyor, zamanı saptırmıyor. Faniliğin,
ölümün en soğuk yüzünü şamar gibi vuruyor geride kalan bizlere. Düşen
helikopter aranmaya başlar başlamaz, dualarla birlikte, duygular da yoğunlaştı.
Tedirginlik, korku, endişe içinde nice sevenini şairleştirdi. Şairler kendilerini
tutamayıp kalemlerine sarıldılar. Şiirler yazıldı ardından. Bu şiirler de bir
nebze de olsa umut oldu kalanlarına, sevenlerine.
Birkaç gün sonrasında helikoptere ve cenazelere
ulaşılmasıyla birlikte, şairlerimizin kalemleri umut değil ağıt olup çağladı.
Belki de bu Anadolu’nun yaşadığı en büyük ağıtlardan biriydi. Kalemlerin
mürekkeplerinden satırlara dökülen son zamanların en büyük ağıtı, ilk günlerde
duygusal yoğunluğu fazla olan şiirlerdi bunlar. İlerleyen zamanlarda
milletimizin vakur duruşu ve ağır başlılığı sergileyen ama hüzünlü sayısız şiirler
yazıldı.
Mart 2009 ayında helikopter kazasında sonsuzluğa
yürüyen, Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’na, Erhan Üstündağ’a, Yüksel Yancı’ya, Murat
Çetinkaya’ya, İsmail Güneş’e ve Kaya İstektepe’ye tekrar Allahtan rahmet
diliyorum.
Sonsuzluğa
Yürüyüş kitabında şiirleri yer alan şairler;
Zeki, Tombul, Temel Ata, Murat Koçak, Bestami
Yazgan,Bilal Karaman, Buket Doğan, Mustafa Özke, Nilüfer Gökdemir Gür, Ömer
Tombul, Ertekin Çolak, Tarık Torun, Ümit Zeki Soyuduru, Aslan Baykara, Nevim
Karahan, Ömer Ekinci Micingirt, Mustafa Avcu, Abdullah Genç, Ali Hakan Düz, Mehmet
Karakoç, Engin Namlı, Hasan İlter, İsa Kahraman, Gazi Hüseyin Kılbaş, Arap
Kurt, Atilla Yavuz Er, Mehmet Gözükara, Erhan Çerkezoğlu, Uğur Benek, Bekirce,
Hepaslan, Ahmedi, Ceyhuni, Ahmet Akkoyun, Harika Ufuk, Sadettin Tombulca, Mustafa
Aslan, İsmail Bingöl, Mustafa Yaprakçı, Orhan Karahan, Musa Tektaş, Âşık Kul
Nuri, Necati Koçkesen, Sergül Vural, Mehmet Karakoç, Orhan Kızlarkayası, Hasan
Uğur, Ömer Celep, Rabia Barış, Refik Kutlu, Sabahattin Subaşı, Ali Akça, Ziya
Duran, Gürsoy Solmaz, Dursun Tamnan, Lütfü Çamdalı, Alparslan Cansu, İbrahim
Yılmaz, Özlem Olgaç, Yavuz Şimşek, Nihat Malkoç, Ozan Çavuşoğlu, A.Zeki Öğüt,
İbrahim Akdağ, Abdullah Erol, Mustafa Boyraz, Ali Ak, Bayram Bölücek, Bekir
Alim, Bülent Uygun, Celalettin Tokmak, Çiğdem Çimen, Emin Şanlı, Erol Başçı,
Fatih Ulaş, Fatma Pınarbaşı, Fikri Oğuztürk, Ü.Gülsüm Ceran, Halil Topcu,
Hüseyin Uzel, Osman Bulut, Sivaslı Ayşenur,İbrahim Türkhan, Kadir Durak, İlkay
Coşkun, Ahmet K, Kenan Bilgaç, Kenan Tunç, Lütfü Şahzuvaroğlu, Zeki Karasu,
Mahir Başpınar, Mahir Toksoy, Mehmet Ali İlbaş, Mehmet Ali Kalkan, Mehmet
Erköseoğlu, Mehmet Güneş, Günay Bozkuş, Mehmet Köşe, Mehmet Sıtkı Gedikli,
Ahmet Keçebaş, Meryem Zemerot, Metin Hanlıoğlu, Mithat Doğruyol, Miyaser Gülşen,
Ceyhuni, Nesrin Sürmen, Orhan Kızlarkayası, Nevin Kılıç, Salim Gülbahçe, Sevim
Aslanalp, Aşık Seyfi, Seyit Kılıç, Şükran Beşışık, Şükrani, Ülkü Kaynak, Ümran
Dağaşan Özlük, Sabiha Serin, Veysel Kızlarkayası, Yalçın Topçu, Zafer Direniş,
Zeynep Kabasakal, Yusuf Bal, Dağ Gülü, Murat Kavas, Mustafa Tonbul, Sadi Mert,
Meddahi, Enver Artuç, Ahmet Acar, Kelami, Beyza Saydam, Mustafa Saydam.
Şair dostlarımıza güzel
şiirlerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Selam ve saygılarımı sunuyorum.
Yayına Hazırlayanlar
Seçici Kurul
Doç Dr. Alim Yıldız
İlkay CoşkunYusuf Bal
Bilal Karaman
Orhan Karahan
Mustafa Saydam
-------
İlkay Coşkun
04.03.2015Sivas İrade Gazetesi / Yazı No: 36
İrade Gazetesi-Sonsuzluğa Yürüyüş-04.03.2015/Çarşamba
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder