Çevresine
karşı duyarlı olan insanlara hayranlığım her zaman olmuştur. Çok basit
hareketlerle dahi yapılan duyarlılıkların kıymetli olduğunu düşünüyorum. Mesela
yolun ortasına düşmüş bir engeli kaldırarak trafikteki insanların işlerini
kolaylaştırmak gibi.
Evladına
karşı duyarlı bir baba ve anne örnekleri bizleri hep mutlu etmiş
sevindirmiştir. Duyarlılık hassas, özenli, anlayışlı, düşünceli gibi birçok
güzel kelimeyi de içerisinde barındırır. Duyarlılık huzuru, geçimi, mutluluğu, anlaşabilmeyi
de beraberinde taşır.
Duyarlılıklarıyla
bizi celbeden insanlar hafızalarımızda yerlerini hep güzellikleriyle korurlar.
Duyarlı öğretmenlerimize karşı sevgimiz, teveccühümüz bir ömür boyu sürer
gönlümüzde.
Hayatımızı
tercihlerimiz belirler çoğu zaman. Duyarlı bir felsefeye sahip olmakta bir nevi
tercihlerimiz arasındadır. Çok hırslı bir insanın duyarlı hasletlere sahip
olmasını beklemeyiz. Duyarlı olabilme, tamamen olmasa bile öğrenilebilecek bir
realitedir. Sevmek gibi, savaşmamak gibi.
Küçük
diyebileceğimiz ve göz ardı ettiğimiz birçok ayrıntıyı dikkate almak demektir duyarlı
olmak. Üstün Dökmen bu duruma şöyle dikkat çekmiştir. ‘Küçük şeylere dikkat etmeyi öğrenebilen insan, bunlar karşısında mutlu
veya mutsuz olmayı da öğrenebilir’
Birde
duyarlı olmayıp da duyarlı olduğunu zanneden, ufak tefek şeylerle vicdanını
rahatlatmaya çalışan insan modelleri vardır çevremizde. Dilenciye verilen
küçücük paralar gibi. Sosyal
medyada olumsuzluklara karşı duyarlı olduklarını ima eden o kadar çok insan var
ki. Dünyayı yönetenler de
aynen kendilerini bunlar gibi zannediyorlar. Yoksa dünyamız bu halde olur muydu
sizce?
Toplumların, ülke yönetimlerinin, insanlığın
toplu duyarlılıkları da olmalı. Mesela güncel bir konu; insanca yaşamak adına ölümü
göze alarak denizlerden çıkış ararken canlarından olan nice insanı düşünün. Sınırlarda çareler aramayanlara, çareler üretemeyen bu dünya siyaseti oldukça, kıyılardan insan cesetlerini toplamaya devam
edeceğiz gibi gözüküyor.
Duyarlı
olmak fedakârlığı da beraberinde getirir. Albert Camus’un ifadesiyle ‘Geleceğe yönelik gerçek cömertlik şu an
mevcut olan her şeyden vazgeçmeyi içerir’ diyerek, geleceğe yönelik
duyarlılığa dikkat çekmiştir bir nevi.
Duyarlı
olma, iyi insan olma, iyi vatandaş olma olgularını da beraberinde getirir oysa.
Ne zaman ki iyi insan olma, iyi vatandaş olma öğretilerini ülkemizin insanları
öğrenir, o zaman karmaşadan, kavgalardan, terörizmden kurtulmaya başlarız.
Şairin
ve yazarın duyarlılığı nasıl olur derseniz? Bu kalemlerin önsezilerinin daha
kuvvetli olduğunu düşünürsek, insana, doğaya, dünyamıza gelebilecek olumsuz hal
ve şartların bertarafı için çaba göstermesiyle olur. Şairin ve yazarın
yenilikçi ve devrimci yönünü muhafaza ederek, sömürü düzenlerle mücadele ve
muhalefet etmesi gerekir. İnsanın,
toplumun sorunlarına karşı duyarlı olması ve ne şartta olursa olsun adaletin,
doğrunun yanında olmasıdır asıl olan.
duyarlı insan
müdahalecidir
duyarlı insan toplumcudur
duyarlı insan ölçülü
insandır
ve en önemlisi
duyarlı insan güzel
insandır
Sağlıcakla kalınız.
İlkay Coşkun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder