Büyük Müsün Derdin Var!
Ne
çabuk büyüdük. Ne ciddi insanlar olduk çıktık. Ütülü elbiseli, kravatlı beyler ve
şık hanımlar.
Kurduğumuz
hayalleri gördüğümüz rüyaları unuttuk adeta. Onların yerine hiç ilgisi olmayan
bir düzende bulduk kendimizi. Şimdiki çocuklar nasıl da çabuk büyüyorlar.
Onların bizler gibi küçük ama dünyalarını dolduran hayalleri yok. Üstleri bizim
gibi kirli değil. Çoğu ne toprakla, nede çamurla oynuyorlar.
Kalabalıklar
içerisinde kaybolduk adeta. Çok şey dinliyoruz ama kendimizi dinlemez,
dinleyemez olduk. Dünyamızda her şey var ve bizler o var olanların peşinde ne
çok koşar olduk. Makinelerle yarışır olduk. Bizle hep var olanı yani o saf
hayallerimizle beslediğimiz, içimizdeki çocuğu bu yüzden ihmal ettik. Çocuğumuz
oldu ama nedense çocukluğumuzdaki gibi büyütemedik onları. Yarınlarının
endişesiyle önce okul dedik iş dedik ve anı unuttuk, yaşatamadık onlara. Bu
sitemim öncelikle kendime, sana, ona velhasıl hepimize. Beyler, bayanlar
unutmayın, bizlerde bir zamanlar çocuktuk.
Mutluluk
bu ya sevgiyi çoğaltmak, olanı paylaşmak, anı doya doya yaşamak.
Ah
ne güzel olurdu, ıslık çalarak tarlalarda dolaşmak. Paçalar toz, çamur içinde
ama kimin umurunda. Ah ne güzel olurdu, zig zaglar çizerek yollarda
yürüyebilmek. Sabahın ilk ışıklarıyla kalkıp, işe gider gibi oyuna gitmek. Biz
öyle çeşit çeşit kahvaltı da istemeyelim. Annemizin yaptığı yağlı çörek, yetsin
de artsın bize.
Ne
güzel yağmurda yağmış. Etrafa yayılan koku buram buram toprağın kokusu. Annemizin
kızmaları kulaklarımızda, “Üstünü başını kirletme” uyarısı, büyüklerde ne çok
kızıyor ama erik, kayısı ağaçları da bizi bekliyor, haydi tırmanmaya. Çimlerin
üzerinde güreş tutarken, kızlarda bizi seyreder. Sıkılınca da top ya da ip
oynarız. Çelik çomak da oynarız başka bir gün. Birde akan derede yüzdük mü, akşamı
etmişiz demektir.
Ne
olur ki en kötüsü üstümüz başımız yırtılır, ayakta, kolda, yüzde birkaç çizik. Ne
olur ki akşam kulaklarımız çekilse. Ne olur ki bir öğün yemek cezamız olsa.
İşte
böyle dostlar…
Ha
unutmadan, sapadan atım da vay benim.
ali,
ayşe, hayun, ayteen hadiii, geçin ayabaya.
Sopadan
atım yola çıkıyooooo…
İlkay Coşkun / 01.10.2014 / Yazı No: 14
İrade Gazetesi - Büyüm Müsün Derdin Var - İlkay Coşkun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder