Yetim şiirleri antolojisi ilk baskısı 2010 yılında, ikinci baskısı 2011
yılında yayımlanmış bir kitap. Zirve Yayıncılık tarafından çıkartılan kitap, 224
sayfadan oluşturulmuş. Kitap öncesinde Aşık Talibi Coşkun Derneği Başkanı Hasan
Coşkun’un öncülüğünde, yetim şiirleri şiir yarışması tertiplenmiş, yarışmada
dereceye giren ve seçilen yüzden fazla şiir bir araya getirilerek, yetim
şiirleri antoloji kitabı hayata geçirilmiştir. Sivas’tan, yurt içi ve yurtdışından
birçok şair dostumuz davete icabet etmişler ve bir birinden güzel, duygu yüklü
şiirlerini göndermişlerdir. Ayrıca bu çalışmanın en güzel yanı,
antolojiyle birlikte 2010 yılında 5. Geleneksel Âşık Talibî Coşkun Anma ve
Yetim Temalı Şiir Şöleni kapsamında yüzden fazla yetim çocuğa hediyeler
verilerek sevindirilmiştir.
Birbirinden güzel,
yüzlerce yetim temalı şiir içerisinden seçilen bir seçkidir Yetim Şiirleri
Antolojisi. Babasını kaybeden çocuk için kullanılan yetim sözü, öksüzlüğü de
içerisinde barındırarak şiirlerde yerlerini almıştır. Gurbeti, garipliği,
özlemi, yalnızlığı, en önemlisi de umudu taşımaktadır mısralar.
On
üç yaşımda da fikire daldım
Babam
şehit oldu ben yetim kaldım
Umur
başa düştü perişan oldum
Ağlayıp
yumardım iki gözümü
Aşık Talibi Coşkun şiiriyle kitabın ilk sayfalarında bizi
karşılıyor. Eserin, Hz Âdem’den günümüze yetimliği tadan herkese adanması da
ayrı bir anlam ve değer taşımaktadır.
Kitapta bir efsaneye de yer verir Hasan Coşkun Bey;
“Bir taş kenarında yetimin ağlamasına dayanamayan, bir cümle
tabiat Cenabı Hakk’a niyazda bulunmuşlar. ‘Buna yaren ver ne olur’ diye. O da
sonsuz kereminden o yetimin gözyaşlarından öksüzoğlan çiçeğini halk etmiş. Nazenin
ve sarımtırak bu çiçek, genelde boynu kıbleye doğru büküktür aslında. Nice
yerde bu isimleşerek kardelen olmuştur, nice yerde nevruz, nice yerde çiğdem.
Ama bir cümlesinin de boynu büküktür öksüzoğlan’a yaren olmak için”
Yetimlerin korunması kollanması toplumumuzun en öncelikli
hasletlerindendir. Bu durumu bir kıssa ne güzel anlatır.
“Zalim birinin eline çamur bulaşmış. O çamuru bir yetimin
başına sürmüş. Yetimde beni sevdi diye kıvanca boğulunca Hak Teâlâ, yetimi sevindirdiği
için o zalimi affetmiş”
Zeynep Satı yalçın, Nihat Malkoç, Nur İpek Önder, Seyit Kılıç
ödülleri paylaşarak, kitabın baş kısımlarında şiirleriyle yerlerini almışlardır.
Yetimnameler, ağıtlar, baba şiirleri, anne şiirleri, özlem,
hasret, şehitlik üzerine şiirler, duygusal mecralara taşıyor bizleri.
Şiirleriyle kitapta yer alan şairlerimizin birçoğunun yetimliği ya yaşadıkları
ya da çok yakınlarında gözlemlediklerine şahit oluyoruz mısralarında.
Hasan Coşkun Bey başta olmak üzere, şiirlerin seçilmesinde
görev alan jüri üyeleri; Prof. Dr. Recep Toparlı, Prof Dr. Alim Yıldız, Şair
Yusuf Bal, şair Orhan Karahan ve şair ilkay Coşkun’dur.
Kitaptan seçtiğim kısa bir şiirle yazımı sonlandırmak
istiyorum.
Boya Sandığı
Ondördünde olmalıydın ilk
tütün dokunduğunda yaralarına
Minicik parmaklarına
sıkıştırıp içine çektiğin düşlerin olmalıydıBabacığın öpmüş müydü hiç gülümsediğin yerinden
Yatağını tinercilerle bölüştün ateşinde ısınırken Şubat’a darılmadan
Güz amca gelince karton kutulardan yaptığın şatolarda yattın
Anneciğin elini bırakalı bir gül kanar avucunda bilirim
Ceviz sandığını biraz da bana ver sırtlayayım çocukluğunu
Sen dinlen biraz kalbime yaslanarak!
Ayten Çolakoğlu / Avustralya – Melbourn
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder