5 Eylül 2015 Cumartesi

İtibar


İtibar

İtibar anlayışı çok farklı, değişken anlamlar içeriyor. Kime göre, neye göre, hangi ortamda ki şartlara göre itibar?

Karnı doyan, güvenliğini sağlamış, azda olsa özgürlüğüne kavuşmuş olan insan için itibar önemli hüviyetlerden biri gibi gözüküyor. İtibarlı olmanın olumluluğu kadar itibarsız olmanın olumsuzluğu birbirini iten mıknatıs gibidir. En belirgin anlamda esnafın itibarı veya itibarsızlığını gözlemliyoruz.

Değer, kıymet, ayar gibi derecelendirme yapan sözcük sınıflamaları da beraberinde getirir itibarı. Kabul görmüşlük toplumun yargılarına, anlayışlarına, kültürüne, yaşanmışlıklarına ve bunun gibi birçok vasıflara göre şekillenir. İnsanın ilk oluşumundan beri gelen bu silsile, ilahi olan ve ilahiliklerin dışında ki inanışlarla da kendini tamamlar. Fizyoloji ve ruh bütünlüğü çerçevesinde kimliğini bulur.

Nasıl ki insanın şeytani kaba olan yönü insanı hep olumsuz istikamete sürüklediği gibi, bunun tam tersi olan yapıcı, olumlu hasletleri daha genel ifade ile meleki yanları büyük resimde ki yerinin şekillenmesinde en önemli etkenlerdendir.

Geniş perspektifte bu olayın kritiğini yaptıktan sonra gelelim şiirin ve şairin itibarı mevzusuna. Şiir ve şair toplumun dinamiklerinden birisidir. Toplum içinde şiir yazan, kendini şair gören hatırı sayılır bir zümre var. Coğrafyalara göre bazen az bazen çok değişkenlik gösterse de şair ve şiir hep olagelmiştir.

İçli, duygulu zarafetli şair, tabiatı, insanı, aşkı, sevgiyi imbikten süzer adeta. Türlü türlü rayihalarla, renklerle, karıştırıp şerbetler gözlemlerini. Müzikle, raksla, sözle dünyamızı daha şen yaşamanın ipuçlarını dizer satırlara. Maddeye sahip olan insan mana aleminde daha çok kendini bulur bu şekilde.

Daha güzelini, en güzelini yazmaya çalışan şair bir ömür başkalarıyla yarışır gözükse de kendisiyle yarışır adeta. Bu yolda emek veren şair ve şiir bu vesile ile pişer değer bulmaya başlar. Kendisini bulmaya başlayan şiir sever için kıymettir itibardır bu durum.

Nasrettin Hocanın, `Ye kürküm ye` benzetmesi gibi kişilerin dış görünüşüyle değerlendirildikleri bir toplumda, şair maddeyi aşıp mananın anlam bulduğu bir istikamete sürükler okuyucuyu ve yoluna böyle devam eder.  

Huzura kavuşma, huzurlu kalma çabasında olan şair, kelimelerin raksında kendini yaşar bir yerde. "Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar şairin. Sussan acıtır, konuşsan kanatır" diyen Oğuz Atay gibi acıları depreştirir, hüzünlere tercüman olur kimi zaman şiir. “Gök kubbenin altında söylenmedik söz kalmadı” sözünün üzerine yatmaz yeni arayışlardadır şair.

İtibarı arayan şair ve şiir, bu amacın peşinde koşar belki de. Gizliden veya alenen olabilir bu çaba. Kimi kazanır kimi bulamaz ama çabalar insan, çabalar şair. Saygı duyulmak ister şair, sevilmek ister. Şiirinin kabulüyle, dünyanın en iyi mısraların sahibi olmak ister. Daha genel ifade ifadeyle, ölümü bile bile baki kalmak ister şair şiiriyle.

Şiirle kalınız.


İlkay Coşkun

İrade Gazetesi, 09 Eylül 2015 - Yazı No: 63
İrade Gazetesi-İtibar-İlkay Coşkun-09.09.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder