6 Aralık 2015 Pazar

2015 Buruciye Şiir

2015 Buruciye Şiir
Gördi anlar haşr ü neşri nefha-i sur olmadan
Hak cemâlin ka’besini kıldı âşıklar tavaf
Yerde Ka’be gökyüzünde Beyt-i ma’mûr olmadan
                                                           -Şems-i Sivasi-
Merhaba sevgili dostlar.

Âlim ve mutasavvıf Şair Şemseddin Sivasi anısına tertiplenen 2015 yılı 5 Aralık günü Buruciye Şiir Akşamlarının dokuzuncusu gerçekleştirildi. Aynı zamanda geceye katılan seçkin şairlerimizin yer aldığı her yıl olduğu gibi bu yılda Buruciye Şiir Antolojisi hazırlandı. O günün anısına hazırlanan güzel bir antoloji de geceye katılan tüm misafirlere hediye edildi.  Sivas Belediyesinin katkılarıyla çıkartılan kitabı Eyyüp Tanyıldız Bey tarafından hazırlanmış. 150 sayfa civarında ve 23 seçkin şairin şiirlerinin yer aldığı güzel bir antoloji kitabı olmuş. Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Sivas Şube Başkanı Prof Dr. Alim Yıldız, Murat Kıral ve Eyyüp Tanyıldız hocalarım başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim.
 
17 Aralık Şeb-i Arus’un yaklaştığı şu günlerde şairlerimizin aşkı anlatmalarını, aşkla yolculuklarını kısa mısralarıyla sizlere sunmak istiyorum. Şiir gönüllerde açan bir çiçektir. Sizde buyurun çiçek bahçemize çiçek toplamaya.
 
Birçok şeyi aşkla yapan insan, şiiri de aşkla yazar.  Aşkla yazılan şiirler güzel olur ve çok daha güzel anlamlar taşır. Aşkın en önemli unsurlarından birisi, tezahürü yârdır. Bu aşk zaman zaman dünyevi aşklar olsa da asıl olan ilahi aşktır. Her şairin şiirlerinin bir tarafında hep aşk vardır. En azından aşkla yazılan şiirleri vardır şairlerin. Sözün hası olan şiir, şaire aşkla yazdırır satırları, mısraları. Mecazi aşktan hakiki aşka döner şair, sonsuzluğa kulacını atar. Şiirden şuura erişebilmenin gayretini güder. Her aşk can yakar her âşık vurur dağa ne dersiniz? Buda olayın başka bir boyutu.
 


“Aşk var nasipte madem lutf eyle bana ey yâr
Bir ham hayal peşinde gezdirme diyar diyar” (Abdulhakim Koçin)
 
Aşk çilelidir. Çile, aşka ulaşma çabasıdır. Aşk, kolay olsa idi aşk olmazdı.
 
“Bir yar kıyısındayım yârim
Bozgunlardan arta kaldım üzgünüm
Depremlerden yorgun düşen ev” (Alim Yıldız)
 
Aşk iz bırakır yaşayanda, bu iz çile izidir.
 
“Aldırma geç gönül
Bu güzellik kimsede baki kalmaz
Her yüze bir gün dertle incelen çizgiler gelir” (Alper Duran)
 
Aşkı tarif eden şair imajlarında hep sevgiliyi ele alır.        
 
“Kutsanmış bir mermidir aşk/ yarasından yar sızıyor” (Bilal Tırnakçı)
 
Aşkı efsaneleştiren olgu kavuşamamadır.
 
“Bırak Karabağ’da ahdini/ Aşkın saçılsın geleceğe/ Kalbi olan/ Ağlayan
Bir göz resmi/ biçiminde” (Cumali Ünaldı Hasannebioğlu) 
 
Aşk hep tarif edildi. Her şair aşkı anlattı. Hiçbir şekilde de tam olarak tariflenemedi aşk.
 
“Aşk/ Bir ayrılma anında kaldırımda
Karşıya geçip hızla döndüğünde
Gitmemiş olandır” (Hayriye Ünal)
 
Aşk, umudu, kavuşmayı hep içerisinde taşır. Gönül hep arama halindedir.
 
“Acılar amansız bir sancıyla kanatır hep yaralarımı
Onulmaz derdimin şifasını senden, senden sorsam
Bilmiyorum, isteğim duvarları aşıp gelir mi sana
Çare olacak bir nefesin, bir sözün, bir sesin duysam” (İbrahim Yasak)
 
Sevinci her şeye rağmen taşır âşık. Maşuk her dem umutludur.
 
“Sen de olma artık demeyi kırka dayanmışken
Gel dememeyi yutkunmadan hiçbir zaman
Bir de kederli parklarda durup dururken
Öğrendiğimde tırnaklarımın ucuna indi kan” (İdris Ekinci)
 
Her toplum, her birey aşkı farklı farklı yaşar ve farklı algılar.    
   
“Meşkle yoğrulup sonsuzluğa susamışken
Ne mutlu ki aşk yolunda bu şehir” (İlkay Coşkun)
 
Maşukun bir gülümseyişi bile çok kıymetlidir âşık için.
 
“Öylece kurtuluyor ruhum kabuklarından
Senin gülümseyişin
Şairin kaçmak için tutunduğu tek zindan (Mehmet Aycı)
 
Aşk verebilmektir.  Büyük aşk için küçük aşkları gözden çıkarabilmektir asıl olan.
 
“Senin bir tek hatırana/ Bütün aşklarımı vermeliyim
Kendimi, kalbimi/ Ve kederli ve memnun türkülerimi” (M.Ragıp Karcı)
 
“Ben doğmuşsam sen haber ver
Emdiğim sütte var mı kalbinin izi” (Mustafa Aydoğan)
 
Allahın lütfü olan aşk aynı zamanda kulluğun idrakidir. Kulun kemali aşk iledir.
 
“Varlığı kucaklayıp yokluk çerçevesinden
Ebediyen sıyrıldın ayrılık kisvesinden
Hasretle yürüdüğün vuslatın zirvesinden
Bir demet dua yolla gönlüme aşkla şair
Selamın sabrın olsun, cümle alem vesair” ( Nuray Alper)
 
“Serin ikindi esintisiyle/ Kırpıştırıp iri kirpiklerini
Yüzünde aşk aydınlığıyla/ Dönsün, şifadır
Unutuşun yarasına ve kaybedişin” (Şaban Abak)
 
“Gittin gideli sevgili/ Hasretin büyütür kuşluklarımı
Sanma ki vuslat erimiştir/ Hüzün taşınmıştır yüreğimden
İşte yollardayım/ başparmağım göğe doğru” (Şeref Akbaba)
 
“Şimdi dağlan kalbim dağlan
Aşkları yağmalanmış her ülke için dağlan” (Talip Işık)
 
“Sevenler seslense de puslu dağlardan
Zakkumlu bahçeler göle düşen yapraklar gibi sessiz” (Uğur Tuztaşı)
 
“İlkel zamanlardan kıyılara vuran
Kayalara yapışmış denizyıldızları
Açığa çıkar öğrenelim
Çarpa çarpa büyüdüğün bir dağ
Sadakat köşesi” (Ümit Güçlü)
 
“Saçların ıslak/ gözlerin sürme
Bırak kalayım izinde/ bizi öldürme
Düşeyim yollarına/ aç, susuz beş parasız” (Ünal Torun)
 
Kaybetmenin acısı sardığında aşk kalem tutturur, döşetir satırları.
 
“Sarmaşıklı verandada yitirdim
Alnına kardelenler düşürdüğüm aşkını
Çatılmış kaşlarınla kırdığın kalemimden
Zamansız ayrılıklar süzüldü göl sazlığına
Akşamın nârından medet ummam bundandır” (Vildan Poyraz Coşkun)
 
“Belki de gelip geçmemiştir zaman cürmümüzdür geçmişle aramızda
Tedbirlerim ele avuca sığmaz kalp çırpışlarım kimsesiz bir nedametle
Öylesine yaşayıp öylesine ölenler için bir müzik doğacak yeni, yeniden
Akşam, nerde olursan ol kim olursan ol yine akşam, bu kalır hatırda” (Vural Kaya)
 
“Bir sevdaya uzattıysan boynunu, kumdan zemzem fışkırır
Sen sus ey şiir!suss../ her şey sussun/ bazen sığmaz insan kendine” (Yusuf Bal)
 
“Ekmeğimiz bereketli, sevgilerimiz sadıktı
Kirlenmeden önceki saflık ve savunmasızlıkla
Ve bilemeden ne olacağımızı
Severdik, sadece severdik
Sevilecek ne varsa hakkını verirdik” (Zeynep Akkiraz Ayhan)
 
Şairlerin şiirlerinde biraz hüzün, biraz umut olsa da daha çok aşk vardır. Özellikle ilahi aşk hep vardır, hep olacaktır. Sağlıcakla kalınız.
 
İlkay Coşkun
İrade Gazetesi, 09 Aralık 2015 - Yazı No: 76
İrade Gazetesi-2015 Buruciye Şiir-İlkay Coşkun-09.12.2015


















 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder