dertlerle dertlenip,
derde ortak olmak
derdine derman,
derlenip toparlanmak
ramazan olmak
Merhaba sevgili dostlar
Ramazan üzerine her sene olduğu gibi bu senede çok çok
konuşuldu ve yazıldı. Her zaman olduğu gibi din alimlerine hocalarına ilginç
sorular ve bunlara din anlamında verilen cevaplar konuşuldu uzun uzun. Yapılan
söylenen gaflar gündemdeydi her zaman olduğu gibi. Bu kadar hareketliliğin
içerisinde suskun olan, dinini naçizane yaşamaya çalışan birçok insanımız her
zaman olduğu gibi camilerimizi doldurdu yine.
Eski ramazanlar, insanın çocukluk yılları gibi her zaman çok
karşılaştırılır, çok konuşulur. Bu değerlendirmeler genellikle eski
ramazanların iyi olduğu şimdiki ramazanların arzulanan şekliyle olmadığı
şeklindedir. Örneklerle de bu durum desteklenir ama ben daha çok tersini
düşünüyorum. Birçok yünüyle şimdiki ramazanları daha dolu dolu ve daha güzel
yaşandığını düşünüyorum.
Marketlerin dolup taşması ramazanın doğasına ters bir durum
olarak gözüküyor. Ramazanla birlikte gıda fiyatlarının artması daha da vahim
bir durum. Bu ramazanda da gıda fiyatlarında çok bir artış olmamış gibi
alışverişe son hız devam edilmekte.
-Ramazanda bir ay
kapalıyız- anlayışından
-sahura kadar açığız-anlayışına
döndük son yıllarda -her şey dahil
iftarları-da işin cabası. İsmini buradan zikretmek istemediğim malum gazlı
içecek markası, ramazan sofralarımıza girdi gireli kapitalist sistem
sofralarımızı da esir almışa benziyor. Anneler günü, babalar günü, sevgililer
günü derken ramazan ayında gıda, içecek tüketimi üzerine de tüketiciye yönelik
türlü türlü satış taktikleri denenip uygulanıyor. Yaşadığımız şehirde boy boy
gıda reklam afişlerinin yanında ramazana özel açık büfe reklamları yarışıyor. “Bunun ne mahzuru var” denebilir.
İnsanlara sunulmuş bir alternatif denebilir ama en azından insanları sadece
tüketen bir pazar konumuna oturtturma mantığına baştan karşı olmamız gerekiyor.
Her şey dahil mantığı inancımızdaki -aza
kanaat etme- anlayışıyla ne kadar bağdaşabilir ki? Ramazan ayında
yiyecekler üzerine yapılan sohbetleri minimize etmemiz gerekiyor. Bir iki çeşit
yiyecekle ramazan orucunu tutma türünden akımlar, uygulamalar pekala
geliştirilebilir ve yaygınlaştırma yoluna gidilebilir. Bu anlamda Diyanet
İşleri Başkanımız ramazan öncesi yaptığı bir çağrıda, lüksten uzak sofralara
dikkat çekip, gerçek anlamda ihtiyaç sahiplerine iftar verilmesi yönündeki
uyarısını dikkate almakta fayda var diye düşünüyorum.
Nihat Hatipoğlu gibi hocaların ramazanla birlikte tavan yapan
din tacirliği suçlamalarını üzerlerinden atmaları gerekiyor mümkün mertebe. Bu
durumu önlemek için ramazanlarda medyada çok gözüken hoca isimleri değişebilir.
Gösterişli etkinliklerden kaçınmak gerekir. Alınan büyük paraların en azından
dikkat çekecek kısmı yardım kuruluşlarına bağışlanıp ilan edilmesi önemlidir.
Bu gibi konulara dikkat edilmesiyle -kendilerinden emin olsalar dahi- bir
şekilde fitnenin, spekülasyonun önüne geçmeleri mümkündür.
Diyanetin, -teravih namazı hızlı kıldırılmasın- uyarıları
doğru tabii ki. Teravihi çok hızlı kıldıran jet imamların kulakları çekilmesi
gerekir. Diyanetin teravih namazına rast gelen futbol maçlarından dolayı bu
uyarıyı yapması gayet önemliydi bu anlamda.
Evimin yakınında ki kıraathane iftarı on dakika geçmeden
müdavimleri ile dolup taşıyor. İçerisine bir göz atıyorum, ne kadar dolu oyun
heveslisi olduğunu görüyorum. Bu durumu izahta edemiyorum açıkçası. Bu
ramazanda dikkatimi çeken bir başka gözlemim ise mazereti dolayısıyla gizli
kapaklı da olsa orucunu yiyen nesillerden ulu orta hiç çekinmeden oruç yiyen
nesillere doğru bir gidiş var gibi.
Müslüman âleminde bu kadar gözyaşı ve savaş varken tatil
anlayışındaki bayram kutlamalarını, lüks harcamalarını, tatil bolluğu olan
cennet ülkemde, memurlara verilen dokuz günlük tatilleri doğru bulmadığımı
belirtmem gerek. Sonuçta bayram hak edene sunulan bir lütuf değil mi?
Sağlıcakla kalınız.
İlkay Coşkun
İrade Gazetesi, 22 Haziran 2016 - Yazı No: 105
İrade Gazetesi-Geldi Gidiyor Yine Ramazan-İlkay Coşkun-22.06.2016
İlkay Coşkun
İrade Gazetesi, 22 Haziran 2016 - Yazı No: 105
İrade Gazetesi-Geldi Gidiyor Yine Ramazan-İlkay Coşkun-22.06.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder