1 Şubat 2019 Cuma

Venezuela’nın Düşündürdükleri

VENEZUELA’NIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Gözleri savaşta dünyanın
az gülen çok acı duyan çocuklarıyız

Süper denen gücün gayri ahlaki yanlış hamlelerle gücünü kaybetmeye başlamışsa surda gedik açılmış demektir. Son yıllarda Siyonist güçler tamda bu hali yaşıyorlar.  

Hani kimisi de sorabilir, ‘kardeşim biz Türkiye olarak her işimizi hallettikte kala kala Venezuela mı kaldı?’ diyebilir. Böyle bir soruya kısadan cevap vermem gerekirse; imparatorluk mirasını taşıyan bizlerin bütün dünya sorunlarıyla hemhal olmamız hem gereklilik hem şart olarak önümüzde duruyor. Kendi kabuğumuza çekilerek kendimizi koruyamayız. Başka bir taraftan, biz insanların küçük hesaplarının yanında Allah’ın büyük hesabının varlığını da unutmamamız gerekiyor.

Venezuela’da darbe süreci nasıl oldu? Ekonomilerinde ki devasa problemlerine filan değinmeyeceğim burada. Bu tür teknik bilgileri birçok yerden duyuyoruz, öğreniyoruz. Uzaktan uzağa okyanus ötesinden haberler eskiden beri hep gelirdi. Özellikle Hugo Çhavez ismini haber olarak televizyonlarda çok duyardık. 15 Temmuzla beraber iki ülkeye darbe girişimi sonrası daha yakın ve derinlemesine iletişim kanalları açıldı. Venezuela ile aramızda gidip gelmeler arttı. Ülkelerimiz ve halklarımız hakkında karşılıklı bilgi düzeyimiz her geçen gün çoğaldı. Bir taraftan ABD’nin karşısında, Venezuela ile aynı safta yer aldık. Bu yakınlaşmaların çok da tesadüf olduğuna inanmıyorum açıkçası. Özellikle son yıllarda ülkemiz gibi birçok ülke dış politikalarında bütün yumurtaları tek sepete koymama gibi bir yöntemi benimsemeye başladılar. Bu durum şimdi olmasa bile ileri de dünya Siyonist yapısının mukavemetini zayıflatacaktır muhakkak. Venezuela ile ilişkilerimizin bir gerekçesi de bu olsa gerek. Bu yeni durumun olumlu ve olumsuz yansımaları ülkelerimiz yönüyle illaki olacaktır. Ömrümüz elverdiği müddetçe bunu göreceğiz.
 
Başka bir taraftan Saddam, Kaddafi, Kim Jong gibi yaşanılan tecrübeler algılarımızla ne kadar çok oynandığını gösterdi geçmişte. Venezuela darbesiyle açık açık darbeyi destekleyen ABD, Avrupa ülkeleri kısaca Siyonist oligark yapı algıdan ve gizli kapaklı oyunlardan daha farklı bir evreyi devreye soktu. Eskilerin tabiriyle ‘kötü kabağın çekirdeği çok olur’ misali. Birçok ülke Amerika’nın yanında safını aldı maalesef ama karşı blokta her geçen gün güçlenerek kendini göstermeye devam ediyor.

Günümüzde daha çok üçüncü dünya savaşının başlayacağı değerlendirmeleri yapılsa da dünya üzerindeki dengelerin illaki de gözetileceği ve panzehir ilaçlarının da devreye sokulacağı süreçleri de yaşayacağız. Her zaman korkuyla hareket etmektense dengeli bir siyaseti, cesareti ve inisiyatifi de kullanmaktan başka bir çıkar yolumuz yok.

 
Venezuela gibi petrol ve yer altı zenginliği olan ülkeler bu avantajlarının yanında fakirliklerini ve mağduriyetlerini gördükçe, bizim yer altı zenginliklerimizi uzunca bir süre daha uyutmamızın gerekliği daha çok elzem gözüküyor. Önyargılı olmamaya çalışıyorum ama ABD kaybetme arifesindeyse dünyanın kazanamaması işten değil. Her türlü algı operasyonlarına karşı akıl kapasitemizin yetmediği yerlerde Amerika’nın iyi dediğini kötü, kötü dediğini iyi bellememiz bizi daha az hataya düşürecektir.

Son söz olarak;

Dost bağında bülbül

cenk meydanında ebabil olmalı.

Kalın sağlıcakla.

İlkay Coşkun
04.02.2019 

Yazı No: 11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder