26 Ekim 2014 Pazar

Mor İklim’de Aşkın Dansı

Mor İklim’de Aşkın Dansı

                Mor İklim, Şair Vildan Poyraz Coşkun’un ilk şiir kitabı.  Şiir Vakti Yayınevinden 64 sayfa olarak çıkartılan kitap 22 şiirden oluşuyor. Kitabı oluşturan şiirlerin birçoğunda iklim, bahar, güz, eylül gibi temalarla aşk temasını buluşturmuştur. Görsel şiirlerine de yer veren şair, şiir kitabına estetik bir görüntü kazandırmıştır. Ayrıca aralara serpiştirilmiş beş adet şiirsel aforizma ile de şiirlerini ve şiirlerdeki temalar desteklemiştir.
Aşka Çağrı, Mor İklim, Pedaliza, Geç Mevsim, Sarmaşıklı Veranda, Sarıya İnat, Limon Çiçeğinin Nazı, Seni Yazmalıydım Eylül, Çıkmaz Sokak, Ah Petunya, Düz Hesap Aşk, Bir Göz Dokudum gibi şiirlerinde de bu temaları görmekteyiz.

Bunun yanında  “acı soğan sofrası“ şiir çalışmasıyla şair, başkalarının düzeni içerisinde yaşatılan, dayatılan güncel olaylara eleştirel bakışını da yansıtmış satırlarına.

Kitabın ilk şiiri olan ‘Aşk’a Çağrı’ ödüle layık görülmüş bir çalışmadır.

tohumun topraktaki düşü benimkisi/anne sözü dökülür kırık bir testiden/gök oyalı taze bir gelin/bilinçaltım yanardöner yamarım durmadan/sahi/nerde benim lalelerim/laleler tekrar açar mı parmak uçlarımdan/  dizelerinin ardından;

veranda da gece olurum/ biletler kesilir kapanır senle panjur/ aşk iksire bulanır/ düşer ay ışığından gözlerimize/ eylül’ü beklemek niye/ diyerek kaybedilen zamanları sorgular bu güzel çalışmasında şair.
Akılay ve Manas’ın aşkını destanlaştırmıştır şair. Mor İklimlerde yaşatılmaya çalışılan bir sevdadır Akılay ve Manas’ın aşkı.

Adını bilmedikleri renkteki çiçek/ düşmüştü mor iklime/ lanetten uzak/ mor yüreklerine/  adeta saflıkla ve aynı zamanda bilinmezliklerle yaşanan büyük aşkı betimlemiş şair mor iklim şiirinde.
Yöresel kültürlerde yaşatılan kelimelerden de örnekler sunulur bizlere. Örneğin, ‘Pedaliza’ şiirinde, kelebeğin kısacık ömründe yaşamaya çalıştığı aşkı imler satırlara.

gülümse pedaliza/karanlık odaların ışık oyunlarında/hevesin çizilsin gölgenle…
pedaliza, pusudaki örümceğin kucağında/ aşk sandığı ateşte ufalanır/ vedalarla dolu ve mağrur
Geç Mevsim şiirinde;

geniş alnına doluşur derin çizikler/vicdanla dağlanır yürek göze/ harcanan yılların kayıpları elde…

ağır bir sis gibi abanır/ geçer mevsimler önünden/ mısralarıyla sonbahar gibi geç zamanları imler şair.
‘Sarmaşıklı Veranda’ şiirinde;
seni mor güllerin diyarından koparmıştım/ kaç zaman oldu, kaç zaman geçti bilinmez/ uzak iklimlerin derin yalnızlığı/ bırakır her bir anıyı üşüyen yanlarıma/ efsunlanan bedenin esir artık yüreğimde/

Sicim gibi boşalır göğün yırtığından yağmurum/gri bulantı sonrası denizden çıkarılan/miryana çığlığında koparıldı misina/yamalı arzular suskuya bürünse de/semada sallamalıydım güneşi rüzgârınla diyerek duygu yoğunluğuyla seslendirir mısraları.
gün çözüldüğünde/ bilemedim başıma örülen ağların/ kaç örümceğin işi olduğunu… ‘Sarıya İnat’ şiirinin, etkili bir sesleniş olduğuna inandığım giriş bölümü.

her yalan masum gözükse de/ söylenmişin üstünü kim neden örter ki? diyerek belki de sorgular bir çok yaşanmışlıkları. Ve tüm olumsuzluklara rağmen inatla sarılır hayata ve aşkın kırmızısına.

güz sabıkalıdır/ güz sancılıdır/orda sürersin ihanetin izini/ ama yine onda ararsın aşkın kırmızısını/ sarısına inat/  der ve noktayı koyar şair.
 ‘Limon Çiçeğinin Nazı’ şiirinde;

 leyli bir bakış eritirdi içimin buzunu/ yüzüm kızarır, yürek atışta/ incir çekirdeğiyle dizilen ismindi/ uzak iklimlerin leylaksız haziranlarında/ mısralarıyla baharı bir bir işlemiştir şiirinde şair.
Her şairin bir eylül şiiri vardır. “Seni Yazmalıydım Eylül” kitaptaki en beğendiğim şiir. Nesir tarzında yazılmış bir çalışma. Eylülde yaşanılmış birçok tema içerikli, renkli bir şiir.  Ardından eylüle sunulan içten bir özür.  Şöyle ki,

seni, sen varken/ seni severken yazmalıydım/ hiç bahar yaşamamış yüreklerde açan/ güllerin kokusunda yazmalıydım/  diyerek seslenir eylüle.

Bilinç kardeş postallar altında ezildi geçen zamanında/ şimdilerde iradeyi milliyetin tavan yaptığı/ borsada ki bilinçse ilginç-der ve devam eder şair.

Acılarla yoğruldu kimileri/ onlarla girdim hüznün girdabına/ seçimlerin erkene alınmasıyla sevindim/ sevindim benim vekilim vekil olduğunu hatırlayacak diye/ mısralarıyla seçmenlerini unutan tüm siyasilere bir gönderme yapar şair.

anlayacağın seni sen varken yazmalıydım/ toplayabildiğim tüm özürler sana eylül/ diyerek, geç kalınmışlığın ezikliğiyle sonlandırır satırlarını.

Hatırlat bana ezberimi/ yüzleşelim artık/ belanın mevkisinde/ yeşile susamış kalbimi kim görmüş?/ 

 ‘Çıkmaz Sokak’ şiirinde şair birçok şeyi sorgular adeta.

‘Ah Petunya’ da ise;
zaman su misali/ dolar kum saati gerçeğime.

zaman kavramının ne kadar değerli olduğunun altını çizer şair.

Haz dolu gülüşlerin sürgününde/ cam kırıklarıyla çizilir kaderim/

diyerek şartların zorluğuna rağmen sonuca sabırla gidilebilineceğinin ipuçlarını verir bizlere.

huzurum var senli günlerin/ sessiz çığlığında/ avuç ayam da anıların izi/ gözaltımda aşkın sızısı gizli/

Hatırşinaslılığı işler mısralara şair.

‘Yonca’ şiiri yüzümüzü gülümsetir. Bilinen tüm fallarla mutlu sona ulaşılmaya çalışılan minyatür, aynı zamanda keyifli bir çalışma.

‘Düz Hesap Aşk’ şiirinde;
İkametgâhındı sevda kaynağımın başı/ arıdan ödünç alınan polenleri yükleyip/ kaf dağının ardından yol alan/ yolcuydun sevdanın ardı sıra


Sevda teslimiyetim sana yâr/ ve/ nefesim bir ömür mesainde…..Düz hesap/ aşk hakim iklimimde/ diyen şair günümüzde yitirilen duyguları samimi bir seslenişle hatırlatmaya çalışır.

 
‘Bir Göz Dokudum’ şiirinde;

Fırtına sonrası/ haykırıştadır martı/ sevişmeyi bırakan dalgaların/ sokulur koynuna hoyratça/….. sancılı yağmurlar sonrası/ gökkuşağı firfiri yağlı boya/ ağrıyan hep bir yerim hiç’lendi şimdi/ sisli bakış sağanağında/ Gökyüzü ve tabiat bu duygularla taşınır satırlara.

‘Mor iklim’ şiir kitabıyla şair; aşkı, sevdayı, umudu, geç kalınmışlıkları satırlarına yansıtırken bazen dayatmalar karşısındaki duruşunu, eleştirilerini şiir diliyle sunmuş okurlara.

Şiirimize yeni bir soluk katan, bazen içine düştüğümüz mor iklimlerden çıkışın ipuçlarını bizlerle paylaşan, en önemlisi şartlar ne olursa olsun her durumda sevme kavramını hatırlatan sevgili eşim Vildan Poyraz Coşkun’a başarılar dilerim.

İlkay Coşkun /15.10.2014 - Yazı No: 16


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder