Buruciye Şiir Antolojisi 2014
Türkiye Dil ve Edebiyat
Derneği Sivas Şubesi tarafından her yıl düzenli olarak Buruciye Şiir Akşamları
programı tertiplenmektedir. Bu yılda 18 Ekim 2014’te sekizincisi düzenlendi. Katılımcı
şairlerin şiirleri her sene olduğu gibi kitaplaştırılarak “Buruciye Şiir Antolojisi
2014” olarak yayımlandı. Ayrıca, hazırlanan bu kitap düzenlenen gecede her yıl
olduğu gibi ücretsiz olarak dağıtılmıştır.
Geleneksel
olarak sürdürülen bu geceye Sivas içinden ve dışından edebiyat-dergi
çevrelerinden seçkin şairler programa iştirak etmektedirler. Yürütülen
çalışmanın belki de en güzel yanı, her yıl hazırlanan antoloji kitabı ve gerçekleştirilen
program, büyük bir vefa örneği olarak ebediyete intikal etmiş seçkin şairlerimize
adanmasıdır. Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Akif Ersoy, Erdem Beyazıt bunlardan
bir kaçı. Bu seneki program ise Bekir
Sıtkı Erdoğan’ın aziz hatırasına adandı.
Sürdürülen
bu çalışmalar DED Şube Başkanı Prof Dr. Alim Yıldız Hoca’nın öncülüğünde
yürütülmektedir. Bu yılki Buruciye Şiir Antolojisi 2014’ü Sayın Taner Karabal
yayına hazırladı. BE Yayınları tarafından da basılmıştır.
24
Ağustos 2014 tarihinde 88 yaşında aramızdan ayrılan merhum Şair Bekir Sıtkı
Erdoğan’ın güzel bir dörtlüğünün devamında, antolojide yayımlanan şairlerimizin
eserlerinden seçtiğim mısralarla yazıma devam etmek istiyorum.
Kara gözlüm, efkârlanma gül gayri!
İbibikler, öter ötmez ordayım.
Mektubunda diyorsun ki: ‘Gel Gayri!’
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım.
Bekir Sıtkı Erdoğan
*gönder
Yusuf’u Yakup devinmektedir Mısır/ kanlı gömlek, kör kuyu engeldir dirilişe - Alim
Yıldız
*ellerimiz
koyunda nasip olmaz fetihler/ zafer kimlere kaldı uçmuyor güvercinler - Alper
Duran
*bir
hasreti bölüşüyoruz şimdi/ tüm acıları bölüştüğümüz gibi/ canerikleri
boşaltıyoruz eteğinden - Arif Ay
*tufandan
ürkmemek adına, üşüyen tomurcuklar adına/ aşk adına, can a can olan
haykırışlarımı barutladım/ vakit tam da bu vakit/ haydi, çırpın ellerinizi,
kıvılcım olun/ twitliyorum.. - Bilal Karaman
*bazen
bir damla ile tamam oluyor bardak / bazen bir virgülün adıdır anlamak/ bazen
bir nokta ile oluyor tamamlanmak - Bilal Tırnakçı
*Rabbim/
içi ellenmiş bu yerden/ üniformalardan/ kravatlardan/ yağmursuz gülüşlerden/
avmlerden/ çok katlı binalardan/ al kurtar/ bana tarihte bir yer göster –
Cengizhan Konuş
*ağlamak
abdesti bozmaz diyordu hep Şeyhim/ bende bu yüzden yağmurun gücüne gidiyorum/
dua ediyorum, duamı sevdiğimin yüzüne aminlemek için/ şeddeli susuyorum her
gece, dizleri karnına çekik bir vav oluyorum – Erdem Arslan
*afrikada
çöl/ asyada dağ/ ortadoğuda kan’ım/ bir kadın çığlığıyım laleli’de – Ferman
Karaçam
*kaçtım ve bütün
fotoğraflarım bensiz çekildi/ ayıp ve noksandı her dokunamayışım sana – Furkan
Çalışkan
*hâlimi
al/ içimi kapla apansız/ aşkınla hemhal olan/ hâl eyle beni – Hüseyin Akkaya
*bu
şehrin/ bir kenar mahallesinde akşamüstü/ saksıda bir erguvan kuruyor şimdi/
gecesiz gün başlıyor – İbrahim Yasak
*sükun,
kalbi dindiren ilk/ ışıktır. Geceyi kimseyle/ paylaşmaz, o altın dakikaları/
soğutmaz, fecri uyandırmaz ipekli/ yatağından – İhsan Deniz
*karda
üşüyen ağaçlar gibi değiliz/ inanın tutsak da değiliz çaresizliklere/ çareler
ki içimizde, içimizde çareler – İlkay Coşkun
*daraldıysa
ruhun bi dua patlatayım, bi duadan başka ne aydınlatır/ dünyayı/ bir de aksada
iki rekat fetih namazı elbette, nuri pakdil kıldıracak ama – İsmail Kılıçarslan
*aşkın
kaç isimle çağırdım/ seni/ gölgeni/ kaç ışığa böldüm/ kaç sıfata ismini –
Mehmet Çelik
*yüreğim
bir kurşun gibi atıyor/ ha bakışlarının altında bekliyorum/ ha bir şiirin
namlusundayım – Mehmet Ragıp Karcı
*geceyi
giyindim, geceyi tattım/ o büyük haberi sorana söyle/ dünyayı kaldırıp bir yana
attım/ yürürüm sebepsiz, nereye söyle? – Metin Önal Mengüşoğlu
*çıkar
şehrin sonsuzluğundan/ fotoğraf karelerine düşmüş zamanları/ kırılmış birkaç
şarkıdır, dilimde ıslık olan/ hüzzam trenler geçer içinden, yolcusuz/
istasyonlara uğramayan – Orhan Karahan
*mesafeler
bir adım denizler bir karıştır/ vuslata haykırışım gönülden yakarıştır – Sergül
Vural
*nemli
toprak kokusu gözlerin/ yazıları silinmiş eski bir kitap/ bir kale nasıl
düşermiş/ sen bana anlat – Yusuf Bal
*bir
araya gelip arkadaş olsa cümle dağlar/ ardımı dayadığım tek bir taş olup –
Yusuf Özbey
*hızlı
hızlı ölelim şimdi ne olursun/ bitmeyecek yoksa bu yalnızlığımız/ ya gidelim
görmezlere/ ya kalalım sözlerimizde – Zeynep Akkiraz Ayhan
İlkay Coşkun
05.11.2014 / İrade Gazetesi-Yazı No: 19
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder