Merhaba
sevgili dostlar.
Eski
Türkiye sevdalıları, ‘eskiden her şey
yolundaydı, her şey tıkırında ve doğruydu’ derken ‘eski Türkiye, menfaatlerime
daha çok uygundu’ demiyorlar mı sizce?
Zaman
gelecek yeni Türkiye diyenlerin yeni Türkiye’si de eskiyecek, bunu bilerek
hareket etmekte fayda var.
Yeni
Türkiye’de de hastalıklı birçok hal devam ediyor maalesef. Etliye sütlüye
karışmayan hep güçlünün yanında olan mantalite, yeni Türkiye’de de devam ediyor.
İnsanın zaafları, güçlü olma isteği, savaşları hep devam edecek gibi.
Eski
Türkiye’den günümüz Türkiye’sine devrolan birde mahalle baskısı suçlaması var. Sadece
dindarlara atfedilen mahalle baskısının diğer çevrelerde olmadığını ve daha az
olduğunu kim inkâr edebilir ki? Eski Türkiye’de, iki başörtülü çocuk ilahi okur, laik sistem için tehdit olurdu dhkp-c gibi
örgütler kendimi bildim bileli yıkarlar yakarlar ama sistem için çok da sorun
olmazdı. Faili meçhul cinayetlere, Fadime Şahin’lere hiç değinmek istemiyorum.
Kendileri çalmışlar kendileri oynamışlar. Bizlerde uyutulmuşuz velhasıl. Boşuna
üzülüp boşuna ağlamışız yıllarca.
Zamanla
kulların kanunları hep değişiyor değişmeye mahkûm. Allah'ın kanunları hep aynı
yerinde kalıyor. Bunu bilmek ve bu doğrultuda hareket etmek gerekiyor. Mesela,
Arabistan’a gidilmeden de ülkemizin okullarında başörtülü öğrenciler okumaya
başladı. Ülkemize birçokların korkulu rüyası şeriat gelmedi. Meclise başörtülü
milletvekilleri girince ülke batmadı. Bu durumları rahmetli Demirel dünya
gözüyle gördü. Keşke rahmetli Ecevit’te görebilseydi.
Günümüzün
en önemli sıkıntılarından birisi rahatlık olsa gerek. İşi para ile ilgili
olanları saymaz isek sadece para, alışveriş, yeme içme, eğlenme ve giyinme
gözüyle dünyaya bakanları çok itici bulmuşumdur her daim. Çağdaş kölelik ise günümüzün
en önemli sorunlarından biri olmaya başladı ne yazık ki. Bu sorunu çözüm için topyekûn
özverili çaba içinde bulunmamız gerekmektedir. Özgürlüklerin kıymetini bilmek
gerekiyor kaybedilmeden. Sağlığımız gibi. Başkalarının tahakkümü, yönetimi
altında yaşıyorsan yarı açık hapishanedesin demektir. Kendi hayatını yaşama
özgürlüğün varsa, mutluluğun önemli bir kısmını elde etmişin demektir.
Beş
bin yıldır var olan saban ve kağnıyı görüp de internet, bilgisayar ve uzay
çağını yaşayan bir nesil olarak avantajlı mıyız değil miyiz bir türlü çözemedim.
Velhasıl
insanoğlu tüm hızla yoluna devam ediyor. İlerleme çabasıyla kendini paralıyor
ama şunu bilmek gerek ki yarın öleceğini bilmek bu gün ölmeyi göze almak
demektir. Hiçbir ilerleme ölüm gerçeğinin önüne geçemiyor.
Kalın
sağlıcakla.
İlkay Coşkun
İrade Gazetesi, 15 Temmuz 2015-Yazı No:
55İrade Gazetesi-Eski ve Yeni Türkiye-İlkay Coşkun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder