Merhaba
sevgili dostlar.
Sivas’ın
öz değerleri yazı dizimde bu hafta Kadir Üredi ağabeyimi konuk etmek istiyorum.
Kısa bir süre önce eşimle birlikte, evinde kendisini ziyaret ettiğimiz Üredi
ailesinin selamlarını getirdim sizlere. Sevgili eşleri Remziye Hanım’ın Sivas
insanına yakışan içten, samimi karşılamaları bizi ziyadesiyle memnun etti.
Kadir Ağabey’in geçirdiği rahatsızlıklardan sonraki iyileşme sürecinin hızlı
olduğunu görmek bizi ayrıca mutlu etti. Buradaki en büyük yardımcısı, hayat
arkadaşı olan Remziye Hanım’ın göstermiş olduğu fedakârlıktan etkilenmemek
mümkün değildi. Yüreğine gönlüne sağlık diyoruz kendilerine.
Araştırmacı
Yazar Kadir Üredi’yi bir kelime ile anlatır mısınız deseniz? ‘Beyefendi’ derim.
Beyefendi kelimesini layığıyla taşıyan Sivas’taki en önemli kişilerden
birisidir bence. Beyefendi kelimesinin içini tam olarak doldurmaktadır kendisi.
Giyimi, hitabeti, konuşma üslubundaki yumuşaklılığı, duruşu, anlam yüklü
sessizliği gibi birçok halini bu özelliğine dâhil edebiliriz. En önemli
hasletlerinden diğeri aşk derecesinde ki Sivas sevdasını söyleyebiliriz. Daha
çok özlemini çektiği eski Sivas aşkıdır bu. Yirmi yıla aşkındır aynı mahallede
oturmamıza rağmen son on yılda Kadir Bey’le tanışma ve görüşme imkânım oldu.
2006
yılında yayınlanan ilk kitabı, ‘Bir Şehrin
Beş Hali’ ile birlikte birçok insanın Araştırmacı Yazar Kadir Üredi’yi
tanıma imkânı oldu. 2006 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın
şehir kitabı seçilmesi, ödül alması Sivas’ımız için çok anlamlı olmuştur. ‘Şehrin Ahşap Zamanı’ geldi hemen arkasından.
Güzel bir sürpriz de -yeni öğrendim- ‘Bir Şehrin Beş Hali’ kitabının devamı
hüviyetinde yepyeni bir kitap ‘Evde
misiniz ben geldim gardaş’ geliyor. Şuan yayınevinde, matbaada yayınlanma
aşamasındaymış. En kısa zamanda raflardaki yerini alacak inşallah. Heyecanla
bekliyoruz.
Kadir
Bey’le Sivas yürüyüşleri yaptığımız sıralarda, önemli yapıların, yolların, su
kanallarının önceki hallerini anlatırdı bana. Allah vergisi hafızası ve
dikkatli haliyle, şehirde ne olmuş ne yapılmış bir bir anlatması beni hayretler
içerisinde bırakmıştı o zamanlar.
Araştırmacı
Kadir Üredi Bey’in gençlik yıllarında yazmış olduğu eserler maalesef babası
tarafından o vakitlerin manav hüviyetinde olan aktarlarına baharat, karşılığı değersiz kâğıt olarak satıldığından
kaybolmuşlardır.
Kale
Cami sadaka ve yitik taşları, Hükümet Binası, Kongre Sarayı, Jandarma Binası,
Çifte Minare, Buruciye Medresesi gibi tarihi mekânların taşları üzerine,
yapılışları ve onarımları üzerine ciddi manada kafa yormuştur. 1992 yılında
Sivas halkının yakından tanıdığı Müjgan Üçer Hanımefendiyle tanışmasıyla
edebiyat çevresine ilk adımını atmış oldu. Uzun yıllar Revak, Hayat Ağacı,
Sultan Şehir, Sivas Kültür başta olmak üzere birçok dergide yazıları yer aldı.
İrade Gazetesinde de zaman zaman yazıları yer almaktadır. Yazarımızın sade
dili, imgelerdeki özgünlüğü, cümlelerdeki vurguları, asude dili yazılarını
keyifle okutturmaktadır okurlarına.
Zarafet
yüklü bir insandan özenli, estetik, güzel el yazısı ile Sivas’ı tanımak ayrı
bir güzelliktir. Kalemini güzel kullanan, özenerek yazan insanlara hayranlığım
her zaman olmuştur. İlkokul yılları olan 1940’lı yılların başında okul
arkadaşlarının ve öğretmelerinin isimlerini, bu gün gibi hatırlaması insanı
başlı başına hayretler içinde bırakıyor.
Kadir
Bey’in koleksiyonculuk özelliğinden bahsetmeden geçemeyeceğim. Kendileri çok
iyi bir antika saat koleksiyoncusudur. Ziyaretimizde evinde çalışır vaziyetteki
bu saatleri görmek güzel bir anı oldu bizim için.
Yazarımız
gerek sohbetleriyle, gerek verdiği söyleşilerle her fırsatta gençlerle bir
araya gelmekteydi. Bu durumdan memnuniyetini birçok zaman dillendirmiştir.
Şehirlerin
sessiz tanıkları vardır. Bu tanıklar aramızda dolaşırlar ama biz bunların
genelde farkında olmayız. Seksen yılı aşmış bir ömür Sivas’ımıza her dem
tanıklık etmiştir. Ne mutlu ki böyle tanıkları olan şehirlere ve bizlere.
‘Sivas’ın Sessiz Gözlemcisi’ olarak bilinen Kadir Bey’e eşi Remziye Hanım’la
birlikte sağlıklı uzun ömür dilerim. Teşekkür ederim.
Sağlıcakla
kalınız.
Araştırmacı
Yazar Kadir Üredi
1933 Sivas doğumlu. 1946 İsmet Paşa İlk
Mektebi'ni bitirdi. 1952 Sivas Erkek Sanat Enstitüsü'nün 5. sınıfından ayrıldı.
Çocukluğundan beri arkeoloji merakı olmasına rağmen, okul ve sonraki dönemlerde dede, baba mesleği
olan dülgerler sanatını öğrendi. Askere gidinceye kadar ve askerlik dönüşü
Sivas'ta onlarca ahşap ev ve konağın inşasını yaptı. 1957 Sivas Cer
Atölyesi'nin Modelhane Şubesi'ne işçi olarak girdi. Sanat Okulu'nda öğrendiği
teknik bilgiler ve teknik resim okumayı bu işyerinde daha fazla ilerleterek
uzman usta daha sonra da posta başı unvanlarını aldı. Çalıştığı süre zarfında,
buharlı lokomotiflerin silindirleri, dizel lokomotiflerinin motorları yanında
vagonların makinelerin yıpranan kırılan parçalarının yeniden dökülüp yapılması
için yüzlerce model yaptı. 1987 yılında emekli oldu.
Kitapları:
Bir Şehrin Beş Hali - 2006 - Ötüken
Neşriyat
Şehrin Ahşap Zamanı - 2009 - Ötüken
Neşriyat
Evde misiniz ben geldim gardaş –2015 (En
kısa zamanda raflardaki yerini alacak)
İlkay Coşkun
İrade Gazetesi, 12 Ağustos 2015-Yazı No:
59
İrade Gazetesi - Kadir Üredi - İlkay Coşkun - 12.08.2015
İrade Gazetesi - Kadir Üredi - İlkay Coşkun - 12.08.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder