19 Şubat 2019 Salı

Ahlak Penceremiz


Ahlak Penceremiz
 
Ahlaki değerler her ne kadar toplumdan topluma, kültürden kültüre değişiklikler gösterse de insan fıtratına uygun ortak bir ahlak anlayışı da her zaman olagelmiştir. Ahlak, öğretilebilen bir gerçeklik olarak toplumun ve bireylerin önünde duruyor. Hayat felsefesi aile, çevre faktörü ve hayat boyu eğitimle şekillenen bir değer. Bundandır ki ahlak öğretileri eğitimin birincil konusu arasında yer alıyor.
 
Ahlak anlayışlarının şekillenmesinde insan fıtratının yanında din önemli bir araç. Mutlu, huzurlu bir toplumu ve bireyi önceleyen dini anlayış, ahlakın şekillenmesinde önemli bir alan teşkil ediyor. Vicdan, adalet, aşk ve şuur potasında kıvama gelen ruh ve beden, ahlak elbisesini giyinir.
 
Sağlıklı toplumları adalet, hukuk ve ahlak üçlüsü, sacayağı temelinde tahkim olur. ‘Ahlak, millet yapısının temelidir. O olmadan hiç bir şey olmaz’ diyen Nihal Atsız, güçlü ve sağlıklı bir toplumun vazgeçilmezine dikkati çekmiştir. Bu bağlamda toplumların uğraş verdiği en önemli iştiyak noktasını ahlak oluşturmaktadır.
 
Bir toplumda ayıp karşılanan bir hareket başka bir toplumda normal bir olay olarak görülebiliyor. Her ne kadar toplumsal yapıda ki hızlı değişim, ahlakı anlayışlarda da gevşemelere ve değişmelere uğradığı da görülmektedir. Ahlaki çöküş ve kültürel yozlaşma toplumlar üzerindeki önemli hastalıklardandır. Linç ve aforoz kültürü aynı toplum içerisinde, farklı gruplar arasında taban tabana zıt uygulamaları dahi görmek mümkün. Örneğin sanat camiasında yaş farkı birliktelikleri farklı mütalaa edilirken, sıradan vatandaşın yaş farkı evlilikleri apayrı bir değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Bu örnekleri çoğaltmak pekala mümkün. Demek oluyor ki aynı toplum içerisinde dahi çeşit çeşit ahlak anlayışları hüküm sürebilmektedir. Başka bir boyutta toplumlar üzerinde ataerkil bir tahakküm ve bağımlılık ilişkisi yeni nesilleri, doğru istikamette dahi yol almasında önemli bir engel olduğu da bir gerçeklik olarak yerini alabilmektedir.
 
Modern dünyanın insanı yabancılaştırmasının yanında, birçok şeye kolay ulaşmanın ve iletişimin hızlılığı, ahlaklın örselenmesine sebebiyet verebilmektedir. Bu tür olumsuzluklarla mücadele içerisinde olup tarih boyu cinayet ve zulme maruz kalan insanoğlunun gelecekteki mağduriyetini azaltabilmek pekala mümkün.
 
Her toplumun ahlaki yönden eleştirilip yetersiz görülen noktaları vardır muhakkak. Toplumu bazı olumlu örnekler üzerinden de hatasız gibi göstermek de ayrı bir yanılgıdır. Ama olumlu ecnebi örnekleri üzerinden kimse milletimi insafsız eleştirmeye kalkışmasın. Hamamda tellağa ayıp olmasın diye temizliğini yapıp gidende, bankamatikte işini uzatmayıp tekrar bankamatik kuyruğuna sırayı giren de bu milletin içinde.  Aynen vicdanda ve adalette olduğu gibi ahlakın da toplumsal ve bireysel yanını güzele, doğruya ulaşma yönünde beslemek gerekiyor.
 
Hasılı kelâm, kazanç ve kayıp ikilemini bütün gelgitleriyle yaşayan insanoğlu, olumlu ve olumsuz değerlerinde de sonuçlarını yaşamaktadır.

Kalın sağlıcakla.

İlkay Coşkun
18.02.2019


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder